İsveç’te 40 ila 80 yaşları arasındaki 3,4 milyon kişiyle yapılan bir araştırma, kalp krizi veya felç geçiren kişiler için en iyi ilacın köpek olduğunu gösteriyor.
Evcil hayvan olarak köpek besleyenlerin kalp hastalığından ölme ihtimalinin, yalnız yaşayan insanlara göre yüzde 24 daha az olduğu ortaya çıktı. Bu, yayınlanan son derece büyük ölçekli iki çalışmanın sonucudur.
İlk çalışma, İsveç’te kalp krizi veya iskemik felç geçirmiş, 40 ila 85 yaşları arasındaki 300.000 kişiye odaklandı. Köpek sahipleri için ölüm riskinin yüzde 33 daha düşük olduğunu, eşi veya çocuğuyla yaşayanlarda ise yalnızca yüzde 15 (evde köpeği olmayan insanlarla karşılaştırıldığında) olduğunu buldular.
“Sosyal izolasyonun kötü sağlık ve erken ölümde büyük rol oynadığını biliyoruz. Araştırmanın başyazarı Tove Fall, önceki araştırmaların köpek sahiplerinin sosyal izolasyondan daha az acı çektiğini ve diğer insanlarla daha fazla etkileşim kurduğunu gösterdiğini söyledi. “Ayrıca bir köpeğe bakmak bizi fiziksel olarak daha aktif olmaya teşvik eder, bu da rehabilitasyon ve zihinsel sağlık açısından önemli bir faktördür.”
Köpekler sizi yürümeye teşvik eder, sosyal destek sağlar ve hayatı daha anlamlı hale getirir. Köpeğiniz varsa diğer insanlarla daha fazla etkileşime girersiniz. Hastalanıp hastaneye giderseniz ve bir köpeğiniz varsa, eve dönme motivasyonunuz daha büyük olur” diye ekliyor Fall.
İkinci çalışmada bilim insanları, 18 yaş üstü 3,8 milyondan fazla kişinin verilerini analiz etti ve köpek sahiplerinde ölüm riskinin yüzde 24, kalp-damar hastalığı riskinin ise yüzde 31 daha düşük olduğunu buldu.
Carolyn Kramer, “Araştırmamız, bir köpeğe bakmanın insanlarda uzun ömürle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor” dedi.