Takvimler 1673 yılının Mayıs ayını gösterirken Fransız Guyanası’nın yağmur ormanlarının derinliklerinde bir bilim insanı hayatını kaybetti. Tarihçilerin sadece ilk adıyla Meurisse olarak tanıdıkları bu bilim insanı belki hastalıktan ölmüş belki de elim bir kazaya kurban gitmişti. Ölümünün arka planında neler yaşandığı asla tam olarak bilinemedi.
Meurisse öldüğünde yanında sadece ortağı olan astronom Jean Richer vardı. Ancak o esnada Richer de hastalığın pençesinde yaşam mücadelesi veriyordu.
İkili bir yıl önce özel bir görev için, 7.000 kilometre uzakta Paris’te bulunan Fransa Bilimler Akademisi’nden Güney Amerika’nın kuzeydoğu sahilinde bulunan Cayenne şehrine gönderilmişti. Görevlendirmeyi yapan kişi ünlü gökbilimci Giovanni Cassini’ydi. Cassini’nin bu iki meslektaşından istediği şey, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin hesaplanmasını sağlayacak ölçümler yapmalarıydı.
İNSANLAR EN BAŞINDAN BERİ AYNI SORUYU SORUYOR
İnsanlar Dünya üzerinde var olduklarından bu yana kafalarını göğe kaldırdıklarında gördükleri Güneş’in ne kadar uzakta olduğunu hep merak etti. Antik dönemde yaşayan Eratosthenes ve Batlamyus gibi bilim insanları, birbirinden çok uzak tahminler yapsalar da gerçek sayıya ulaşabilen hiç olmadı.
1670’li yıllara gelindiğinde, Cassini, yeni geliştirilen astronomi aletlerinin de yardımıyla “Güneş ne kadar uzakta?” sorusuna kesin bir yanıt bulmaya kararlıydı. Paris Gözlemevi’nin ikinci katını kendine mesken tutan Cassini, sürekli bu soru üzerinde çalışıyordu.
‘Giovanni Domenico Cassini: A Modern Astronomer in the 17th Century’ (Giovanni Domenico Cassini: 17’nci Yüzyılda Modern Bir Gökbilimci) kitabının yazarı Gabriella Bernardi, National Geographic’e yaptığı açıklamada, “Hiçbir hobisi yoktu. Günlüğüne baktığımızda karşımıza kendini tamamen işine adamış bir adam çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Aslına bakılırsa Richer ve Meurisse’in Fransız Guyanası’na yaptığı yolculuk ne ilk ne de tekti. Cassini, bu şekilde birçok gezi organize etmişti. Richer ve Meurisse, iki yıl önce de enlemleri ve gelgit genliğini ölçmek için Kuzey Amerika’nın kuzeydoğusuna gitmişti. Fransız bilim insanları ilerleyen zamanda Senegal ve Ekvador’da da araştırma gezileri yaptı.
Ancak Cayenne’e yapılan gezide toplanan verilerle Cassini’nin matematik zekâsı bir araya gelince Dünya ile Güneş’in arasındaki mesafe ilk kez isabetli bir biçimde hesaplandı.
14‘üncü Louis Fransa Bilimler Akademisi’nin açılışında
TİCARET YOLLARINI BİLİM İÇİN KULLANACAKLARDI
11 Ocak 1667 günü yani Fransız Guyanası’na düzenlenen geziden 5 yıl önce, gökbilimci Adrien Auzout, Paris’te Bibliothèque du Roi’nın (Kral Kütüphanesi) toplantı salonunda bir konuşma yapıyor, kendisini dinleyen perukalı adamlara oldukça cesur bir araştırma programının ayrıntılarını anlatıyordu.
McGill Üniversitesi’nden tarihçi Nicholas Dew, “Akademinin kuruluş aşamasında bile astronomi gezileri yapmayı planlıyorlardı. Bu planları yapan kişi Auzout’ydu. Sömürgelere giden ticaret yollarını kullanarak gözlemcileri dünyanın dört bir yanına gönderip astronomi gözlemleri yaptırma vizyonuna sahipti” dedi.
Auzout’nun planı oldukça kapsamlıydı. Gezegenlerin ve Güneş’in uzaklığının ölçülmesi gibi problemlerde doğru hesap yapabilmek için Paris ve Amerika ya da Afrika gibi çok uzak iki noktadan ölçüm yapılması gerektiğini biliyordu. Örneğin bilim insanlarının Doğu Hindistan Şirketi’nin tesis kuracağı Madagaskar’a gönderilmesi gerektiğini, ülkenin Ekvator’a yakınlığı sayesinde kritik ölçümler yapılabileceğini savunuyordu.
O dönemde Paris, hem ticaretin hem de entelektüel faaliyetlerin merkezi konumundaydı. Önemli zanaatkârlar da burada yaşıyordu. Dahası şehrin dış mahallelerinde yeni bir rasathanenin inşaatı başlamıştı.
‘TARİHİ YAKINLAŞMA’ İÇİN ZAMAN DARALIYORDU
Auzout’nun konuşmasından iki yıl sonra Nisan 1669’da Cassini, Paris’e ayak bastı. Kral 14’üncü Louis kendisini şahsen davet etmişti.
Kısa süre içinde Fransa Bilimler Akademisi’nin en tanınmış kişilerinden biri haline gelen Cassini için Bernardi, “Paris’e gittiğinde 44 yaşındaydı. Bagajı astronomi araçlarıyla dolu bir bekârdı” dedi.
Akademi, Ekvator’a yapılacak gezi için hazırlıkları sürdürürken, bilim insanlarının odağı Madagaskar’dan Cayenne’e kaymıştı. Zira Fransa hakimiyetindeki bu yerleşim, Madagaskar’a kıyasla çok daha yakındı ve Akademi’nin dikkat çekici bir etkinlik düzenleyebilmek için zamanı sınırlıydı. 1672 yılının sonbaharında, Mars ve Dünya birbirlerine 15 yıldır hiç yaklaşmadıkları kadar yaklaşacaktı.
Cassini, bu dönemde Mars’ı net bir biçimde gözlemleyerek gezegenin ıraklık açısını (iki ayrı gözlem noktasından görülen konumlarındaki fark) ölçebileceğini anlamıştı. Bu kritik ölçüm sayesinde Dünya’nın Güneş’e olan mesafesi de hesaplanabilirdi. Bir başka deyişle Mars’ın Dünya’ya fazlasıyla yaklaşacak olması, kaçırılmaması gereken bir fırsattı.
ÖLÜMÜ BİLE GÖZE ALMIŞLARDI
Richer ve Meurisse, binlerce kilometre uzağa yapacakları yolculuk öncesi Cassini’yle günler boyunca çalıştı. İkisi de tehlikeli bir yolculuğa çıktıklarının farkındaydı. Ölümü bile göze almışlardı.
Dew, “Bu dönemde bu gemilere bindirilen herkes düşük statüye sahipti. Tehlikeli, korkutucu, uzun mesafe yolculukları düşük statüye sahip, düşük gelirli kişiler tarafından yapılırdı” dedi.
Richer ve Meurisse’in yolculuğunun ilk durağı Fransa’nın La Rochelle Limanı’ydı. Bilim insanları burada geçirdikleri üç ayı oktant, kuadrant, teleskop, sarkaçlı saat gibi cihazlarını ayarlayıp test etmekle geçirdi.
8 Şubat 1672 günü bir ticaret gemisiyle (muhtemelen Senegal’e giden boş bir köle gemisiyle) Cayenne’e doğru yola çıktılar. Yolculuk sırasında bir gece geminin güvertesinden gökyüzünü izleyen Richer, bir kuyruklu yıldızla ilgili notlar aldı.
Cassini, Richer’ye çeşitli görevler vermişti. Güney yıldızlarının konumlarını ölçmesi, gelgitlerin genişliğini ölçmesi ve şafak vaktinin süresini ölçmesi gerekiyordu. Jüpiter’in aylarıyla ilgili gözlem yapacak, Venüs, Mars ve Merkür’ün hareketleriyle ilgili detaylı notlar alacaktı. Dahası barometrik ölçümler yapmaları ve sıra dışı bitkileri ve hayvanları da gözden kaçırmamaları gerekiyordu.
ÇOK YANLIŞ ZAMANDA GİTTİKLERİNİ ANLADILAR
İkili 22 Nisan 1672’de Cayenne’e ayak bastı.
Bir yanında Mahury Halici diğer yanında Cayenne Irmağı’yla Cayenne, yılda iki üç geminin ancak uğradığı, Guyana’nın geri kalanından kopuk bir ada konumundaydı.
Gemiden inen ikili, buraya gelmek için yılın en kötü zamanını seçtiklerini fark etti. Muson mevsimine denk geldikleri için hava çok nemliydi. Sivrisinekler etraflarında bulut gibi uçuyordu. Sürekli yağan yağmur nedeniyle ırmak sık sık taşıyor ancak boğucu sıcaklık bir türlü aman vermiyordu.
Cayenne’in doğası Richer ve Meurisse’in alışık olduğu Paris’ten çok farkıydı. Hayatları boyunca görmedikleri bitki ve hayvanlarla karşılaşıyor detaylı notlar alıyorlardı. Ancak bu notların çok büyük bir kısmı zaman içinde kayboldu.
Cayenne’e iner inmez Richer, ormanın içinde bir gözlemevi inşa etmek için en doğru noktayı aramaya başlamıştı. Birkaç hafta içinde aradıkları noktayı bulan ikili, Cayenne yerlilerinin desteğiyle dallardan, ağaç kabuklarından ve palmiye yapraklarından oluşan çatısı delik bir bina inşa etti.
EN BÜYÜK ENGEL YAĞMURDU
Mayıs ortasında gözlemevinin inşaatı tamamlanmıştı. Richer’nin Kuzey Yıldızı’nın yüksekliğini hesapladığı ilk gözlem kaydının tarihi 14 Mayıs’tı. Zor bir görev için umut verici bir başlangıç olmuştu.
Ancak yağmur işlerini zorlaştırıyordu. Hava muhalefeti nedeniyle günler boyunca bir ölçüm bile yapamadıkları oluyordu. Sarkaçlı saatlerin içine giren karıncalar çarkların ve dişlilerin çalışmasını engellemiş, saatleri durdurmuştu.
Cayenne’de çeşitli av hayvanları, balıklar, muz, avokado, mango gibi lezzetli meyveler vardı ancak Richer ve Meurisse, yanlarında getirdikleri ve tadına alışkın oldukları işlenmiş et, kahve, peynir gibi gıdalarla besleniyordu. Bu stokları çok nadiren geçen gemilerden aldıkları erzakla takviye ediyorlardı. Posta da çok nadir geldiğinden Richer ve Meurisse Cayenne’de yalnız gibiydi.
TEK ÖLÇÜM YAPAN ONLAR DEĞİLDİ
Nihayet Ekim 1672’de yani tam Mars’ı gözleme zamanında yağmur mevsimi sona erdi. Richer sonraki birkaç haftayı bu gezegeni ve yakınlarındaki yıldızları ölçerek geçirdi. 7.000 kilometre uzakta Cassini ve Danimarkalı gökbilimci Ole Romer de aynı ölçümleri Paris Gözlemevi’nin penceresinden yapıyordu.
Öte yandan Kraliyet Bilimler Akademisi üyesi gökbilimci John Flamsteed de Londra’da Güneş’in uzaklığını hesaplamak için Mars’ın ıraklık açısını ölçmekteydi. Flamsteed, akşam erken saatte ve gece geç vakitte (yani Dünya biraz döndükten sonra) ölçümler yaparak hesaplama metodunu geliştirmişti. Nihai hesaplamaları Cassini’ninkiler kadar net olmasa da gerçeğe oldukça yakın olacaktı.
1673 yılının ilkbaharında Meurisse, sarı humma, sıtma, zatürre ya da ağır malnütrisyon nedeniyle hayatını kaybetti. Yapayalnız kalan Richer, devam edemeyecek kadar hastaydı. Akademi’ye götüreceği örnekler arıyordu. Yakaladığı bir timsahı zincire vurup geminin mahzenine hapsetmişti. Hastalığı nedeniyle çok zayıf bir durumda olan Richer, raporunun taslak metnini de yanına alıp 25 Mayıs 1673 günü Cayenne’den ayrıldı. Geri dönüş yolculuğunda timsah açlıktan ölürken Richer sağlığına kavuştu.
Giovanni Cassini
ÇOK AZ FARKLA HESAPLAR TUTTU
Richer’nin resmî raporu 1679 yılında yayımlandı. Onun topladığı verileri kullanan Cassini, hesaplarını yaptı ve 1684 yılında Güneş’in Dünya’dan yaklaşık 140 milyon kilometre uzakta olduğu sonucuna vardığı makalesini yayımladı. Gerçek mesafenin 150 milyon kilometre civarında olduğu düşünüldüğünde, Cassini’nin hesapları neredeyse tamamen tutmuştu.
Richer ve Meurisse’in yaptığı gezi ve Güneş Sistemi’nin akıllara durgunluk veren büyüklüğü, kısa süre içinde dilden dile yayılan bir bilgi haline geldi. Bunda bilimsel bilgileri roman diliyle anlatan Bernard le Bovier de Fontenelle’in eserleri büyük ilgi gördü. Artık astronomi gündelik sohbetlerin konusu haline gelmişti.
NEWTON’IN DA YOLUNU AÇTI AMA…
Richer’nin Cayenne’e yaptığı yolculuğun tek getirisi bu olmadı. Güney Amerika’dayken bir sarkacın boyunu ölçen Richer, bunu hassas saatleriyle karşılaştırdı ve bir tuhaflık fark etti. Sarkaç Cayenne’de Paris’e kıyasla daha hızlı sallanıyordu. Yani 1 saniyenin uzunluğu daha kısaydı.
Richer o sırada açıklayamamış olsa da bunun sebebi Ekvator’a yakın bölgelerde yer çekiminin Paris’in bulunduğu orta enlemlere kıyasla biraz daha zayıf olmasıydı. Richer’den 15 yıl sonra Isaac Newton, Paris’le Cayenne’in farkını açıklamayı başaracak, geliştirdiği yer çekimi teorilerine kanıt olarak Richer’nin ölçümlerini gösterecekti.
Ne var ki aradan geçen zamanda Richer büyük oranda unutulurken, Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin doğru şekilde hesaplanması Cassini’nin zafer hanesine yazıldı. Richer de Fransa’ya döndükten sonra akademiden ayrılıp bir askeri mühendisin asistanı olarak çalışmaya başladı.
Nationa Geographic’in “How far away is the sun? They went on a perilous journey to find out” başlıklı haberinden derlenmiştir.